Kırık Leblebi

5/5 - (4 kişi)

Çankırı’ya 45 km uzaklıkta Ünür köyü, büyük bir köy. Babam köyün Başöğretmeni ve aynı zamanda her şeyiydi; noteri, kâtibi, terzisi, berberi, ziraat mühendisi, marangozu vb. Çünkü o Hasanoğlan Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmendi. Çocukluğumun 10 yılı köyümüzde geçti. O yılların en vazgeçilmez tadı kırık leblebi ve kuru üzümdü. O zamanlar leblebi kırık olurdu amma kalpler hiç kırılmazdı.

Çocukluğumuzda ebemin (anneannem) leblebisini ve kırık leblebiyi bilirdik. Ebem yufka ekmek yaptıktan sonra zaman zaman bize ekmek sacını ters çevirip sacın üstüne de biraz kül koyup nohutları kavurarak leblebi yapardı. Bizde zevkle tüketirdik. Buğday ve bulgur kavurgası ise günlük eğlencelikti köyde. Hele içine bir de çetene (yabani fıstık) koyunca tadı bir başka olurdu.

Köyün bakkalında kırık leblebi bulunurdu. Biz leblebiyi o halde bilirdik yani kırık leblebi. Bizim için önemliydi ve hele kuru üzümle karışık kırık leblebi olursa ve bir de içine biraz boyalı şeker katılmışsa tadına doyum olmazdı. Köy düğünlerinin önemli çereziydi leblebi üzüm karışımı. Büyüklerimiz ceplerine doldurur ve çocuklara avuç avuç dağıtırdı. Köy bakkalı ise yumurta ile buğday vb ile takas ederdi leblebi üzüm karışımını. Yumurta o zamanlar köyün en değerli parası, takas malıydı.

Sonra Çankırı’ya merkeze gelince Çorum Leblebicisini, sarı leblebiyi, sakız leblebiyi (beyaz leblebi) fındık, fıstık vb kuruyemişleri tanıdık, öğrendik. Ancak, hiç biri kırık leblebinin yerini tutmadı.

Yıllar sonra Mardin’e görevli gittiğim zaman orada leblebicilerde görüp almıştım kırık leblebiyi ve çocukluğumdan kalan (5 yaş, babamın askerlik dönemi) Mardin siluetini unutmamak üzere tekrar hafızama yerleştirmiştim.

Leblebinin merkezi Denizli ilidir, leblebi orada üretilir ama Çorum leblebiyi meşhur etmiş herhalde. Çankırı da bile leblebicilik o kadar meşhurken Büyük Cami’nin karşısında Çorum Leblebicisi vardı.

Şimdi kırık leblebi de ebemin leblebisi de marketlerde raflarda yerini almış. Almış amma, ortada o kadar çok kırık kalp var ki kırık leblebinin tadı bile kalmamış. Belki de ağzımızın tadı bozuldu, o kadar kırık kalp var ki…kalp kırmak alışkanlık oldu gibi.

Kalpler kırılmasın, leblebiler kırılsın, herkes birbirini sevsin ve saygı göstersin.
10 Şubat 2015 KM

2 thoughts on “Kırık Leblebi

  • Mayıs 4, 2022 tarihinde, saat 5:32 pm
    Permalink

    Çocukluğumuzun eğlencesiydi kırık leblebi.aabütüne göre daha ucuz olduğu için alırdık.5 veya 10 kuruşluk.Sonra annem onu döverek toz haline getirir içine biraz da toz şeker koyardı.Keyfimize diyecek olmazdı.Şayet biraz yaramazlık yapmak istersek.Ağzımıza aldığımız leblebi tozunu birbirimize puf diyerek püskürtürdük,neşe içinde.Ancak kalpler hiç kırılmazdı.Galiba bu günkü nesile göre.olanaklar daha kısıtlı ama daha mutluyduk.

    Yanıtla
    • Mayıs 4, 2022 tarihinde, saat 7:43 pm
      Permalink

      Eftal’ciğim yazıya eklemediğim hususları dile getirmişsin. Çok teşekkür ederim. Toz haline getirip toz şeker ilave ederek yemek ve ağzımıza aldığımız tozu püf diye üflemek çok zevkliydi. Bir ara bunları da yazıya ilave ederim. Bazen kavurgayı da bu şekilde toz haline getirip yerdik.

      Yanıtla

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: